Friday, September 14, 2007

Bolum: 5/8 : Duygularin Beslenmesi ve Sosyal gelisim.

7. Çoçuklarimizi Paylasima Cesaretlendirebiliriz :

Çocuklarimiza, içinde yasadigi toplumun mutlu bir üyesi ve çevresiyle bütünlesmesi gerektigini küçük yasta ögretebiliriz. Çocuklarimiza, yalitilmis, kopuk, kaybolmus insan degil, kendiyle, toplumuyla, bütün insanlarla, dogayla ve evrenle saglikli iliski kurabilen bir kisi olabilecegini ögretebiliriz. Prof. Dr. Üstün Dökmen’in küçük bir siiri bunu çok iyi anlatiyor.

Yola çikinca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taslara , kuslara,
Atlara, otlara,
Insanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çikarip cebinden aynani,
Bir selamda kendine ver.
Hatirin kalmasin el gün yaninda.
Bu dünyada sen de varsin!
Ülestir dostlugunu varliga,
Bir kismi seni de sarsin.

8. Okul ve Çevresi ile Yakin Iletisim Içinde olabiliriz:

Ben Türkiye’de ögrenciyken okullar, hem egitiyor hem de ögretiyordu. Ilk zamanlar, Avustralya’daki okullar içinde ayni sistemin geçerli oldugunu düsünmüstüm.Veli toplantisina gittigimde, Çocugun iyidir deyip gönderiyorlardi. Ben de, iyi örnek olsun diye, hep çocuklugumdaki basarilarimdan ve hep iyi yaptiklarimdan anlatiyordum. Yapamadiklarimi da yapmis gibi. Aksam eve geldigimde, onu karsima alip zaman zaman sorguluyordum. Sanki ben bir yargiç o da suçlu. Bana göre yanlis olanlar için ise neden söyle yapmadim? diye azarliyordum.. Sonradan ögrendim. Çocugum beninle konusurken bir çikar yol bulmus. Beni memnun edecek sekilde konusuyormus. Hep duymam gerektigi gibi senaryolar uyduruyormus. Daha sonra çocugumun dogru dürüst okuma, yazma ve matematik yapamadigini farkettim. Sonradan anladigim kadari ile, ögretmen çocuklara çalisilacak konulari ve ödevleri veriyor. Ödevini yapmayan çocuklari sikistirmiyorlar. Yapamayanlar için de, yapmak zorunda degilsin diyerek üzerinde durmadiklarini ögrendim. Ilk okullarda, ayni yili okuyan çocuklarin basari durumlarina göre baska bir siniflandirma daha yapiyorlarmis. Benim çocugum en düsük grubun içinde yer almis. Ama bana iyilerin arasinda oldugunu söylemisti. Derslerden geri olunca kendinin degisik alanlarda göstermeye baslamisti. Arkadaslarini da hep kendi gibi kisilerden seçmisti. Konustugu Ingilizce sokak Ingilizcesi olmustu.

Ben bir yerde yanlis yapiyordum. O yanlisi bulup düzeltmeliyimdim. Okul konusunda benden ileride olanlar ile konustum. Buradaki Türk ögretmenler ile konustum. Buradaki okul sistemini anlamaya çalistim. Her dönem de en az bir defa ögretmeninden randevu alip, konustum. Okul müdürü ile tanistim. Okul aile birligi’ne girdim. Okul danismanindan bilgiler aldim. Evde, çocuga karsi olan davranisimi da degistirdim. Simdi onu sorgulamuyorum artik. Önce kendi isimi, hatalarimla birlikte anlatiyorum. Bazan bana ilginç öneriler bile getiriyor. O da, sormadan okul ve arkadaslari hakkinda konusuyor. Simdi iki arkadas gibiyiz artik. Okuldaki durumu da iyilesti. En yüksek grubun içine girdi. Yeni arkadaslar edindi. Önceden ne kadar hatali davranmisim. Ben de çocukken ne hatalar yapmistim. Hala bu yasta bile yapiyorum. Benim hatalarim baskalari tarafindan hos görülmüs dü de, ben kendi çocugumun hatalarini neden hos göremiyordum.

Her okulda vardir. Çocugumun okulundaki Danisman(School Counceller)’in anne baba ve çocuklar arasindaki iletisim konusundaki önerileriden çikardigim özetlerden bazilarini da burada belirmek istiyorum.

1. Çocuklari cesaretlendirmek için: Let’s do it together diyebiliriz.
2. Uygun olmayan davranislari için: I like you , but I don’t like what you do.
3. Ilgilenmesini istedigimiz konular için: Can you help me to do this., Do you have some idea about....
4. Baskalari degil kendileri için çalismalari gerektigi benimsetmek için: I’m proud of you yerine, You must be proud yourself.
5. Basarilari için: You did a good job.
6. Hata yaptiklarinda: OK. You made a mistake, what did you learn from this... Mistakes means not failure in the future. Any one can make mistake.
7. Yapabilme durumunda olmadigimiz istekleri için, azarlamak yerine: I like to do ... but I can’t now.
8. Bir problemin çözümüne cesaretlendirmek için: I am sure you can solve this problem. But if you need any help you know where you’ll find me.
9. Üzüntülerini yenmeleri için: I can understand how you feel, but I’m sure you’ll be able to handle it.
10. Çoçuklarinizla konusurken: Keep eyes smiling and try to fit your life into their life.
11. Herhangi bir olay hakkinda onlarin fikirlerini alin. Bu onlara fikirlerinin önemli oldugu duygusunu verir.
12. Geçmisteki kendi hatalarinizi da onlarla paylasin.
13. Sorumluluk vererek kendilerine güvenmelerini saglayin.
14. Çocuklarinizi asla baskalarinin önünde elestirmeyin.
15. Çocuklariniza, ders ve görevlerinin disindaki konularda da konusmakla zevk duydugunuz izlenimini verin.
16. Yaptiklari güzel davranislar için cesaretlendirebilirsiniz. Örnegin; I realy like the way you speak to grany, It is good to see the way you care about your baby sister gibi.

Note: (c) Bu arastirma Duran Huseyin Acikgoz’s aittir. Izin alinmadan cogaltilip dagitilamaz veya basilamaz. Iletism icin e posta adresi: acikgozd@hotmail.com veya dacikgoz@bigpond.net.au

No comments: