Wednesday, September 5, 2007

Bolum: 6/8 : Duygularin Beslenmesi ve Sosyal gelisim.

9. Çocuklarimizla Zamanimizi Paylasabiliriz:

Birçogumuz; Çocuklarima iyi bir gelecek vermek için Avustralya’ya geldim demekteyiz. Ama öyle zamanlar olmus olabilir ki, kendi eksiklerimizi gidermek veya kendi koydugumuz hedeflere ulasmak ugruna çocuklarimiza zaman ayirmayi ihmal etmis olabiliriz. Oglum yada kizim sen bir 10 -15 yil büyüme ben su borçlarimi bitireyin veya su islerimi de halledeyim, ondan sonra seninle bol bol ilginecegim diyebilir miyiz?. Tabi ki hayir. Kendi haline akan bir nehir nasil ki kivrila kivrila akarak okyanusa ulasirsa. Anne ve babanini yönlendirmesinden mahrum olarak büyüyen bir çocuk da arkadaslarindan, çevreden ve televizyondan gördüklerinin etkisi altinda, kendi yasam biçimini olusturur. Bir kötü aliskanliga sahip olan kisileri tekrar topluma kazandirmak, okyanusa ulasan suyun, elektrik ve sulama ihtiyacimiz için barajlarda toplanyabilmemiz kadar zordur. Su, önümüzden akarken degerlendirebiliriz. Çocuklarimiz da yanimizda iken ve bizleri dinler iken yönlendirebiliriz.


Çocuklarimizin bize en çok ihtiyaci olduklari zaman, onlarla beraber olabilecek zaman bulabilmemiz gerektigine inaniyorum. Birçok evimizde televizyon ve videolar halen çocuk bakicisi olarak kullanilmaktadir. Çocuklar televizyonun ve reklamlarin etkisi altinda kalarak degisik davranis, beklenti ve aliskanliklara sahip olabilirler. Gerekirse televizyonu beraber seyredelim. Televizyonun çocuklar üzerindeki etkisi konusunda bir örnek vermek istiyorum. Çocuk ve gençlerin programlari arasindaki reklamlardan biri de N... marka çocuk giysileri reklami idi. Benim çocugumda bu N... reklaminin etkisi altinda giyecegi herseyi N... marka seçmek istiyordu. Çorap N..., gömlek N..., ceket N... derken N... ile yatip kalkar olduk. Spor deyince aklina N... geliyordu. Giyecek deyince de aklina N.. geliyordu. Az para degil ha. Bir gün çocuk programlarini beraber seyrettik. Gene N.... Oglum yine N...’in kalitesi güzelligi hakkinda konusmaya basladi. Ben de konusmaya basladim. Oglum dünyada üç tür insan vardir. Birincisi, N... ve benzeri fabrikalari olan zengin kisiler. Ikincisi, sporda basarili olan Michael Jordon gibi kisiler. N... Fabrikasi olan zengin adam Michael Jordan’a çok iyi para vererek N...’in reklamini yaptirir. Üçünçü tür insanlarda bu reklamlari seyrederek hep N... ayakkabi ve çorap vs almak isterler. Ayni kalitedeki bir mali sadece markasindan dolayi çok daha pahaliya alirlar. Burada kazananlar birinci ve ikinci grup insanlardir. Sence bu üç tür kisiden hangisi daha akillidir. Sen büyüyünce hangisi olmak istersin demistim. O zamandan beri evde pek fazla N... konusulmaz oldu.


10. Sevgimizin Iletilmesinden emin olmaliyiz:


Her annenin ve babanin yüregi hele hele çocuklari için sevgi doludur. Acaba bu sevgimizi çocuklarimiza tam olarak iletebiliyor muyuz? Bir baba. Çocuklarimi, simarmasinlar diye onlari hep uyurken öperim demisti. Uyuyan çocuk babanin verdigi bu sevgiyi tam alabilmis midir? Misafirimiz oldugu bir aksam yemekten sonra. Oglum gel, bugün seninle hiç ilgilenemedim içimden geldi seni bir kuçaklayayim deyip onu kuçaklamistim. Misafirimiz. Gereksiz yere çocugu niye kuçakliyorsun demisti. Bende, çocuklarin karsiliksiz olarak da sevilmeye ve kuçaklanmaya ihtiyaci vardir demistim. Konugumuz, biraz dalgin dalgin düsündükten sonra: Haklisin deyip, küçük bir çocukluk anisini anlatti. “Bir gün ailecek misafirlige gitmistik. Sanirim 6 yasindaydim. Orada uyumusum. Uyandigimda babamin kucaginda eve gidiyorduk. Babam beni hiç kuçaklamazdi. O sicak kucagi kaybetmemek için eve kadar uyanmamis gibi sezsiz kalmistim”. demisti.

Biz anne babalar gençliğimizde karşı cinsden birine sevgimizi iletebilmek için ne çabalara girdiğimizi hatırlayalım.

Çocuklarimiza, hemde hiç para harcamadan bol bol verebilcegim en güzel sey bizde hiç tükenmeyen sevgi ve sefkatimizdir. Bunu çocuklarimiz ihtiyaci oldugu zaman verelim. Onlar simarmazlar. Birde simarsinlar ne olur ki? Küçüklügünde simaramayanlarin yetiskinliklerindeki simarmalari daha çirkin oluyor. Çocuklarimiza sevgimizi ihtiyaci olduklari anda vermeyeceksen ne yapacagiz bu sevgimizi. Öldükten sonra topragin altinda kurtlara, böceklere mi verecegiz?


Note: (c) Bu arastirma Duran Huseyin Acikgoz’s aittir. Izin alinmadan cogaltilip dagitilamaz veya basilamaz. Iletism icin e posta adresi: acikgozd@hotmail.com veya dacikgoz@bigpond.net.au

No comments: