Friday, September 14, 2007

Bolum: 2/8 : Duygularin Beslenmesi ve Sosyal gelisim.

1. Avustralya’da Yasamakta ki Amacimiz:

Hepimizin Cumhuriyet’imizin 75. yil dönümü ve Avustralya-Türk Günü kutlu olsun.
Bu bir gençlik semineri. Buradaki yetisen gençlerin sorunlarini en iyi burada yetisenler bilir. Inaniyorum ki, önümüzdeki yillarda gençlerimiz çikip, kendi sorunlarini enine boyuna tartisacaklar ve anne babalarin da çani gönülden destek olacaklardir. Avustralya’daki Türk gençligini anne babalardan ayri olarak degerlendiremeyiz. Bir elmanin iki yarisi gibi hepimiz Avustralya Türk Toplumunun bir parçasiyiz. Gençleri yetistiren biz anne babalariz. Bugün, burada sosyal gelisim konusunda, kendi yasantimdan, gözlemlerimden ve yararlandigim kaynaklardan çikardigim sonuçlari, süremiz yettigince, su basliklar çerçevesinde sizlerle paylasmak istiyorum.

Öncelikle sunu belirtmek istiyorum. Avustralya’ya göç ederek yerlesen biz anne babalar çok cesur ve akilli kisileriz. Çünkü dilini, dinini ve kültürünü bilmedigimiz ve Türkiye’ den 20 bin km uzaklikta olan Avustralya’ya yerlestik. Ev kurduk, is kurduk ve çocuklarimizi iyi bir biçimde egitilip meslek sahibi olabilmeleri için çabalar harcadik.

Bilgimize bilgi katmak veya cebimizdeki paraya para katmak veya daha iyi gelecek kusaklar yetistirmek veya daha rahat yasamak gibi degisik nedenlerden Avustralya’ya gelmis olabiliriz. Nedenimiz her ne olursa olsun. Bu dünyada bizde variz diyebilmemiz ve Avustralya’da Türk Toplumunun da bir yeri oldugunu, devlet ve hükümet yöneticilerinin dikkate almasini saglayabilmeliyiz.

Bunu diyebilmek için, yasadigimiz ülkenin teknik, ekonomik ve siyasi gelisiminde yerimizi almak zorundayiz. Toplumumuzdan daha çok is adami, daha çok politikaci, daha çok teknik ve bilim adami çikmasi gereklidir. Daha çok gencimizin üniversite egitimlerini tamamlayarak bakanliklar, etkin devlet daireleri ve özel sektörlerde üst düzeylerde görev almasi gereklidir. Kendi toplumuzun disina açilmak, diger etnik gruplar ile ortak çalismalar içinde olmak zorundayiz. Avustralya devleti ve halkinin yasantisiyla iç içe olmayi basararak, kendimizi ve toplumuzu iyi tanitarak ve temsil ederek Avustralya’da sayilan, sevilen vede sözü dinlenir bir toplum olmak bizlerin de hakkidir. Burada yasayan bizler bunu yapacak düzeydeyiz.

2. Içinde Bulundugumuz Durumun Analizi:

Göçmenlere saglanan olanaklar açisindan, Avustralya’da yasayan biz göçmenler belkide dünyanin sansli göçmenleri arasindayizdir. Dil, din ve kültür zenginliklerimizi rahatlikla yasatabiliyoruz. Bu gerçekten büyük bir varliktir.

Göçmenlere saglanan bu olanaklar hala elimizde iken, Avustralya’da yasayan Türk toplumunun saygin bir yere sahip olmasini yalniz Avustralya’da yasayan bizler basarabiliriz. Avustralya devleti ve Türkiye yol gösterici olabilirler. Ama bizim yasantimizi ancak bizler iyilestirebiliriz. Eger yillar sonra geriye dönüp baktigimizda kat ettigimiz yol gerçekten az ise, bunun sorumlulugunu ne Avustralya’ya ne de Türkiye’ye atabiliriz.

Tepeden asagi yuvarlanan bir kar topunun büyümesinde nasil ki her kar taneciginin payi var ise, toplumumuzun ileri gitmesinde de her ferdimizin payi vardir. Bir toplumun gelecegi yer o toplum içindeki her kisinin davranislari ile dogrudan ilgilidir.

RESIM 1 de görüldügü gibi; doyuma ulasma düzeyi az olan birinden, baskalari ile saglikli bir iletisim kurabilmesi beklenemez.

Bunun tersi olarak RESIM 2 de gördügümüz gibi, kisilerin doyuma ulasma düzeyleri ne kadar yüksek ise, saygi, hosgörü, hakkini uygarca arayabilme ve saglikli iletisim kurabilme yetenekleri de o kadar artmaktadir.



Avustralya Türk Toplumunu, önümüzdeki yillarda temsil edecek ve tanitacak kisiler, bu günün gençleri ve daha sonra gelecek kusaklardir. Gelecekte Avustralya Türk Toplumunun iyi temsil edilebilmesi, bugünün çocuk ve gençlerin beslenmeleri ile çok ilgilidir.

Note: (c) Bu arastirma Duran Huseyin Acikgoz’s aittir. Izin alinmadan cogaltilip dagitilamaz veya basilamaz. Iletism icin e posta adresi: acikgozd@hotmail.com veya dacikgoz@bigpond.net.au

No comments: